Çarşamba, Haziran 10, 2009

zarla kumar olmaz, kumar kumar ne kumar ne kummaz...


merhabayın pek değerli okur yazar yorumlar kitlem.
yine pek bi möhim bi konuylan karşınızda duran monitörünüze teşrif etmiş bulunmaktayımdır.
bu möhim konu öyle bi möhim konudur ki ne yıllardır hatta belkim yüzyıllardır bizim ve bizim toplumumuz gibin toplumlarda en bi möhim konu haline gelmiş ve pek canlar yakmış, pek dertlere sebebiyet vermiştir effennim.
bu konuyu açmama vesile olan canım okurumun mektubunu burda yayınlarkene aynı zemanda sizlerin kafalarındaki soru işaretlerini de noktalara dönüştüreceğimi umarak, yüce bilgilendirme -ve snapsların hakkını verecek ultra güzel bağlar kurmama neden olacak- konumu şeediiyorum effennim.
rumuz: şaşkın ördek gibi daldım çöllere
sevgili Gülfidan aydınım,
ben pek çok kadına ışık tutacağını düşündüğüm bir el feneriynen size bi hususta danışmak istiorum. aslında çekinmiyor da diilim amma ve lakin sizden başka bana yardımcı olcaana inandıım bi metainsan da mevcut diildir bildiim kadarıynan.
ben aslında okumuş-yazmış entellektüel anlamda pek de fena olmayan bi seviyeye çıkmış xx kromozomlu bi canlıyım. yane kromozomlarımı ben belirlemediimden sonuçlarından da ben şeettirilemem diye şeediorum bunu.
kadınım. evet xx kromozomları yanyana gelekoydu diye ben bir kadın olarak dünyaya geldim. haliynen bunun getirdii her türlü yüke maaruz kaldım ki bizim gibi toplumlarda siz de biliorsunuz bu ekistıra bi yük şeedio omuzlarımıza.
neysem konum bu diil pek tabi ki ne.
sevgili aydınım.
25 yıllık evli barklı bi kadınım. geleneksel bi "koca" hayatım var. severek ve yahut sevişerek evlenmedik amma iki adet yavruladık netice itibariynen.
gel zaman git zaman ben bi şarap misali yaşım kemale erdikçe bi kemale kapılıverdim. Kemal benim herbişiim oluverdi. yasak bi ilişki ilişikledik berabercene. bu ilişkinin içine ilişiklenen yalınız yasaklık diildi elbet. söölemesi ayıp cinsel münasebette de bulunduk Kemalimle.
işte o münasebet sırasında münasip olmayan bir organımda kanama oldu. korktuk biz yani Kemalim ve ben. sonrasında yani ertesi gün ve geri kalan 500 sevişmemizde bu kanama bi daa olmadı fekat ben daha yeni iyileşmiş olmama raamen yeniden adet gördüm 10 gün içinde.
korktum tebi doğal olaraktan ancak bi doktora gitmeye de çekinik davrandım. fekat soora bi cinekolocik muayene gerektiini düşünüp şööle bi uzanıverdim o korkunç koltuua. doktor bana beni şok eden o açıklamayı yaptı. "bekaretinizi yeni kaybetmişsiniz" dedi. ben kalburabastı gibin kalıverdim orda o an. o an bu andır da kalburabastıdan kolbastıya geçip gidip, git-gel yapıyorum.
bu içimi kemiren "nooldu bana yahu" sorumu sorabileceğim tek sizi kendime yakın buldum.
beni bu konuda muasır medeniyete çıkarırsanız size pek bi minnettar kalıcem.
saygılar, hörmetler ve şimdiden teşekkürler zaatı aalinize.
canım okurum. öncelikle size bu zamanda dahi bu kadar cesurcana böölesi ayıp sayılan ki
sanılanın aksidir zati bu durum, konuyu açtıın içün çok teşekkür ederim.
rumuzundaki çölü göl ilen karıştırdıınızı ummuştum ki başındaki "şaşkın" ifadesinden anlayırverdim sooracıımına. siz cidden çöllere dalmaa çalışıyormuşsunuz a benim can okurum.
gelelim sizi kemiren konuya.
effennime sööliim, bu yaşadıklarınızdan anlıyorum ki siz ve eşinizin zati ööle ahım şahım bi "eş" hayatı yok imiş. bu tabii ki de pek çok kadınımızın ortak puroblemi. o apayrı incelenecek bi konu amma ve lakin asıl burda üzerinde durulması gereken "kızlık" konusu zannımca.
komik bi başlık gibin gelse de evet konumuz "kızlık" yahut da bi diğer ifadeyle şeedersek "bekaret" ve yahut "barikat".
konuya biraz sosyolojik olarak bakıp fizyolojiğe dooru kayalım bakalım.
effennim,
kızlık zarı, yani Latince adı ile HYMEN, Yunan ve Roma mitolojilerinde Dionysus ve Afrodit’in oğlu olan "evlilik ve düğün tanrısı" dır. gerdek gecesi sevgili şaşkın ördek,bu Tanrı'ya adandıından kızlık zarı da aynı isimle anılmaktadır. effennime sööliiim hemen hemen bütün toplumlarda değişik derecelerde sosyolocik bir öneme sahip olan kızlık zarının tıbbi adı (latincesi) "Hymen" dir dediydim zati. özellikle müslümanlık şeeden ülkelerde daha önceden cinsel ilişkinin olup olmadıının bir kriteri olarak görüldüünden önemi büyüktür.günümüzde bilem, evlendikten sooraki ilk ilişkide kanamanın olmaması nedeniylen, pek çok kızımız haksız yere bakire olmadıı düşüncesiyle apar topar kollarından tutularak kızlık zarı muayenesi için jinekologlara götürülmektedir. pek tabiidir ki ne bu durumda bu genç kızlarımız son derecede küçük durumlara düşürülmekte ve evliliklerine maalesef çok kötü bir anıylan başlamak zorunda kalmakta; çoğu zaman da duyulan güvensizlikler nedeniyle evlilikleri kısa zaman içinde boşanmalarla sonuçlanabilmektedir ki -dir dir effennim.
tam olaraktan ne gibi bi hizmet sunduu henüz bilnemeyen yalınızca tahminler yürütülen bu zar effennim bi kaç çeşit şeetmektedir.
ve bu çeşitlere göre de değişik değişik şeylere yol açmaktadır effennim.
misalen sizdeki gibin. 25 yıllık evlilik ve iki çocuğa rağmen ki zannımca sezaryen şeettiniz, hala bakire olma ihtimaliniz pek tabidirki ne mevcuttur effennim. çünküm büyük bi ihtimalen sizin zarınız, kresentrik hymen denilen bi türdür ki bu kadınların %3,5inde görülebilir, ilişki sırasında yırtılmayabilir. değişik -af buyrun- bi pozisyonla yırtılabilir ve yahutta. anliicaanız Kemaliniz ve siz pek bi harekaatlı günler yaşarkene bu azimle yerinde duran zarınızı hasara uuraticek şekillerde eşleşmişsinizdir. bu da güzel bişiidir sevgili okurum. mademki ne seviyosunuz bu adamceezi ne güzel bişeyki ne bööle de bişey paylaşmış olmuşsunuzdur. bunda korkulecek, çekinilecek hiç bişey yoktur.
regle olayına gelince effennim. bünyeniz böölesi bi coşkuya alışık olmadıından hormonlarınızın feleği şaşmıştır. yumurtlamaya gitmeye karar verip sizi tavık gibin yumurtlatmıştır. bence bu da pek bi mutluluk verici bi durumdur nitelikli okurum.
içiniz rahat aşkınız daim ilişkiniz bol hareketli ve çeşnili geçsin effennim.
dilerimki ne bi kadın olarak mutluluu yakalamış olmanızın tadını çıkarırsınız. yoksam niye varsınız ki bu dünya da di me effennim?
daha ayrıntılı bi bilgilendirme ister iseniz eğer bu zar türleri vs konusunda ben her daim burdayım, yazın özgürcene, çekinmeden. doğaya ait olmakta çekinilecek bişey yoktur effennim. ait olamayanlar çekinekoysunlar.
bi muazzam ötesi yazıma daha son verirkene hepinizi soğan zarı inceliinde öper kulak zarı hasaslıında sararım effennim
esen kalın, esmeyen ince ( artık bi gelenek haline gelen bu müthiş istilacı espirimle sizleri yine tebessümlere yolcu ettiysem ne mutlu bana)
GÜLFİDANınız

4 yorum:

Adsız dedi ki...

bayılıyorum şu Gülfidan aydınına :)
her gün bakıyorum yeni yazısı varmı diye. eğer varsa üstüste okuyorum birkaç kere. hem gülüyor hem öğreniyorum.
sağolsun Gülfidan aydın var olsun Gülfidan aydın :)
çok hoş bir karakter yaratmışsınız, çok teşekkür ederim böyle keyifli bir sayfa yaptığınız için.
saygılar hörmetler netekim :)

Cem

edi.ben dedi ki...

Okumaya ve yorum yazmaya değer bulduğunuz için ben teşekkür ederim. :)

Adsız dedi ki...

Kaç günlerdir bu yazıları okuyorum. diğer Blog'u takip ediyorum. Notlar yazılıyor.. Kuzum bu hisler, bu yazılar bu eşsiz deniz nerden geliyor !? Hayret ve mutluluk içinde karmakarışık duygularla belkide hayatın kendisiyle ama aslında her zaman seninle...
Topuk !!


Coşkun

edi.ben dedi ki...

okuyunca birden "heh" dedim bi "adsız" daha :)))
ta ki "topuk" ve "coşku"u görene kadar....
canımmmmmm benimmmmmmmmmmmm
nereden mi geliyor?
sende bulunan tertemiz bir kalp var ya, seninki kadar temiz, berrak,şeffaf olmasa da bende de var tane :)
hayata aşktan belki de. o çarptıkça kelimeleri pompalıyor dışarı bitanecikim.
seni ve o hani beni kızdırdığın anlarda ışıl ışıl bakan yeşil gözlerini özledim.
ama yine deeee
"topuuuuuuuukkkkkkkkkkk" :P
öptüm sıkıca sarılıp. 3 burmanın sahibine de öpücük o mavi gözlerinden hem de...
canımsın unutma bunu.
yanında olamadım zor günlerinde :( ama hep aklımdaydın bitaenm benim inan bana heppp
sen benim yaramaz veledimsin. :)
kardeşim, oğlum, dostum, sırdaşımsın.
her zaman ilk arayacakların arasında olayım bi sıkıntın olduğunda. belki elimden o an bişey gelemez ama paylaşırım omzundan alıp en azından birazını.